Serpil Arslan: Die familiäre Migrationsgeschichte ist von einem unschätzbaren Wert.

Die Migrationsgeschichte der Familie bleibt auch für die nachkommenden Generationen von großer Bedeutung. Unsere persönliche Geschichte ist ein kleiner Teil einer großen Erzählung, die vor 60 Jahren in der Türkei begann.
Es war ein langer Prozess der Auseinandersetzung mit den Emotionen, Anekdoten und Geschichten meiner Vorfahren. Und in jeder Lebensphase, deutete ich diese neu.
Und jede neue Deutung zeigte mir neue Perspektiven.
Das Projekt „60 Jahre Merhaba“ gibt uns die Chance, aus unseren Einzelbiographien Teile eines Kollektivgedächtnisses zu formen.
Almanya’daki her ailenin göç hikayesi paha biçilmez bir hazine kaynağı gibidir.
Ailevi göç hikayem ile ilgili katkım, 60 yıl önce Türkiye’den başlayıp Almanya’da devam eden bir hikayenin küçük bir parçasını oluşturuyor.
Atalarımın hissettiklerini, hikayelerini ve anılarını yakalayabilmek için uzun bir yol katettim. Hayatımın farklı zaman dilimlerinde bu hisleri hep farklı yorumladım. Ve her yeni yorum bana farklı bir bakış açısı sundu.
“60 sene merhaba” projesi bizlere, tekil hikayelerden ortak hafızamıza kalıcı izler bırakma imkanı sunuyor.